edebiyat üzerine
  NEDÎM
 

NEDÎM


 


 

 

 

NEVRUZÎYE
 
Hoşâ mübarek ü mesud ruz-i ferruh-dem
Zihi küşade ve dil-keş zamane-i hurrem
 
Bu ruz odur ki revadır makam-i hizmetde
Siphr-i pîr-i kuhlen-salin ola kameti ham
 
Bu ruz odur ki sabahında sad safa muzmer
Bu ruz odur ki mesasında bin ferah müdgam
 
Bu ruz odur ki sezadır olsa bir demine
Feda zamane-i sad Baykara vü müdde-i Cem
 
Bu ruz odur ki bu salin içinde rifatle
Bakılsa şöyle numayan durur misal-i âlem
 
Bu ruz odur ki anı takvim-i asman içre
Nişanlandı yine Bicis alıp eline kalem
 
Bu ruz odur ki yazıp namını flek ikbal
Dü nokta-veş kodu kaf üzre Ferkadana hem
 
Bu ruz odur ki onun sebhu talât-i canan
Şebi o talât-i zibada zülf-i ham
 
Bu ruz odur ki revadır anı müsahib-i çarh
Celâle medbe-i tarih edip kıla mu’lem
 
Bu ruz odur ki bu sal içre sadr-i zi-şana

Keremle eyledi teşrif Asaf-ı âzam

 

 

 

 
REDİFLİ GAZEL
 
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana
Mey süzülmüş şişeden ruhsâr-ı al olmuş sana
 
Bûy-i gül taktîr olunmuş nâzın işlenmiş ucu
Biri olmuş hoy birisi dest-mâl olmuş sana
 
Sihr ü efsûn ile dolmuştur derûnun ey kalem
Zülfü Hârut’un demek mümkin ki nâl olmuş sana
 
Şöyle gird olmuş fireng-istan birikmiş bir yere
Sonra gelmiş gûşe-i ebrûda hâl olmuş sana
 
Ol büt-i tersâ sana mey nûş eder misin demiş
El-amân ey dil ne müşkilter suâl olmuş sana
 
Sen ne câmın mestisin âyâ kimin hayrânısın
Kendin aldırdın gönül noldun ne hâl olmuş sana
 
Leblerin mecrûh olur dendân-ı sîn-i bûseden
La’lin öptürmek bu hâletle muhâl olmuş sana
 
Yok bu şehr içre senin vasf ettiğin dil-ber Nedîm

Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana

 

 

 

BEYİT
 
Sînede bir lahza ârâm eyle gel cânım gibi 
Geçme ey rûh-i revân ömr-i şitâbânım gibi

 

 

 

 
GAZEL
 
Sînede evvel ne muhrik ârzûlar vâr idi
Lebde ser-keş âhlar âteşli hûlar vâr idi
 
Böyle bî-hâlet değildi gördüğüm sahrâ-yı aşk
Anda mecnûn bîdler dîvâne cûlar vâr idi
 
Ben bugün bir nev-bahâr-ı hüsn ü ân seyreyledim
Tarf-ı destârında sünbül gibi mûlar vâr idi
 
Sen yine bir nev-niyâz âşık mı peydâ eyledin
Kûyuna yer yer dökülmüş âb-ı rûlar vâr idi
 
Ey Nedîm ey bülbül-i şeydâ niçün hâmûşsun

Sende evvel çok nevâlar güft ü gûlar vâr idi

 

 

 

ŞARKI
 
Bir safâ bahşedelim gel şu dil-i nâ-şâda
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’d-âbâd’a
İşte üç çifte kayık iskelede âmâde
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’d-âbâd’a
 
Gülelim oynayalım kâm alalım dünyâdan
Mâ’-i Tesnîm içelim Çeşme-i Nev-peydâdan
Görelim âb-ı hayât akdığın ejderhâdan
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’d-âbâd’a
 
Geh varub havz kenârında hırâmân olalım
Geh gelüb Kasr-ı Cinân seyrine hayrân olalım
Gah şarkî okuyub gâh gazel-hân olalım
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’d-âbâd’a
 
İzn alub Cum’a namâzına deyu mâderden
Bir gün uğrulayalım çerh-i sitem-perverden
Dolaşub iskeleye doğru nihân yollardan
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’d-âbâd’a
 
Bir sen ü bir ben ü bir murib-i pâkîze-edâ
İznin olursa eğer bir de Nedîm-i şeydâ
Gayrı yârânı bugünlük edib ey şûh fedâ
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’d-âbâd’a

 

 

 

 
MÜSTEZÂD
 
Ey şûh-i kerem-pîşe dil-i zâr senindir
                        Yok minnetin aslâ
Ey kân-ı güher anda ne kim var senindir
                        Pinhân ü hüveydâ
 
Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz
                        Baş üzre yerin var
Gül goncesisin gûşe-i destar senindir
                        Gel ey gül-i ra’nâ
                        
Neylersin edip bir iki gün bâr-ı cefâya
                        Sabreyle de sonra
Peymâne senin hâne senin yâr senindir
                        Ey dil tek ü tenha
                        
Bir bûse-i can bahşına ver nakd-i hayâtı
                        Gel kaail olursa
Senden yanadır söz yine bâzâr senindir
                        Ey âşık-ı şeydâ
                        
Çeşmânı siyeh-mest-i sitem kâkülü pür-ham
                        Ebrûları pür-çîn
Benzer ki bu dil-dâr-ı cefâ-kâr senindir

                   Bî-çâre Nedîmâ

1681'de İstanbul'da doğdu, 1730'da İstanbul'da öldü. Kurallara bağlı kalmadan akıcı ve coşkulu bir dille yazdığı şiirleriyle Osmanlı Divan Edebiyatı'nın en büyük isimlerinden. Asıl adı Ahmet. Kazasker Mustafa Efendi'nin torunu, Anadolu'da kadılık görevlerinde bulunan Mehmed Efendi'nin oğlu. İyi bir eğitim gördü, Arapça ve Farsça öğrendi. Müderris oldu. Sadrazam Şehit Ali Paşa’ya sunduğu kasidelerle kendini saray çevrelerine tanıtmaya başladı. Damat İbrahim Paşa döneminde şöhretinin zirvesine ulaştı. Bir yandan saraydaki bilim kurullarında ve medreselerde, bir yandan da Lale Devri’nin eğlencelerinde yer aldı. İbrahim Paşa onu yanından hiç ayırmadı. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Kütüphanesi’nin müdürlüğüne getirildi. Ramazan günlerinde huzurunda verilen tefsiz derslerine okuyucu olarak katıldı. Padişah ve sadrazama sunduğu gazel ve kasidelerle yerini sağlamlaştırdı. Yaşamının sonlarına doğru aşırı içki içtiği söylenir. 1730’daki Patrona Halil isyanı sırasında damdan kaçarken düşüp öldü. Öldüğünde 55 yaşında olduğu tahmin ediliyor. Bir başka söylentiye göre aşırı içkiden yaşamını yitirdi. Bir diğer söylentiye göre de Damat İbrahim Paşa ve yakınlarının başlarına gelenlerden korkup hastalandı ve öldü. Düşüncesi yaşamak ve sevmek üzerine kuruluydu. İnsanı dünya zevklerinden yoksun bırakmaya çalışan dine dayalı görüşlere karşı çıktı. Yeni ve yerli bir edebiyat çığırı açtı. Dış dünyada gördüklerini, gözlemlediklerini izlenimleriyle birleştirerek bir bakıma resimleştirdi. Divan şiirine renk ve canlılık getirdi. Çağının güncel yaşantısını şiirleriyle çok iyi yansıttı. Dili, dönemin İstanbul dilidir. Şiirlerinde halk dili ve söyleyişlerini de sıkça kullandı. Hece vezniyle şiir yazan ilk Divan Şairi’nin Nedim olduğu söylenir. En başarı olduğu türler gazel ve şarkılardır. Eğlenceyi, uyuşturucuyu, kadınları sever. Şiirlerinde yansıttıklarında samimidir. Zengin bir tarih ve mitoloji kültürüne sahip olduğu biliniyor. Dilekçe, takriz ve mektup gibi düzyazı örnekleri de verdi. İlk olarak 1922'de Halil Nihat Boztepe'nin, ikinci kez 1951'de Abdülbaki Gölpınarlı'nın derleyip yayınladığı divanında Arapça ve Farsça şiirler de yer alır.
 
  Bugün 3 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı! ku.es@hotmail.com  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol