MERSİYE
Kan ağlasın bu dide-i dür-bârım ağlasın
Ansın benim o yâr-ı vefâ-dârım ağlasın
Çeşm ü dehân u ârız u ruhsârım ağlasın
Baştan başa bu cism-i siyeh-kârım ağlasın
Ağyârım ağlasın bana hem yârim ağlasın
Gûş eyleyen hikâyet-i Esrâr'ım ağlasın
Nâ-dide bir güher telef etdim dirîg u âh
Hâk içre defnedüp gerü gitdim dirîg u âh
Zât-ı şerifi âleme bir yâd-gâr idi
Fakr u fenâ vü aşk u hüner-ber-karâr idi
Her şeb misâl-i şem' benim ile yanar idi
Sâye gibi yanımda enis-i nehâr idi
Hakkaa tamâm âşık idi yâr-ı gaar idi
Birkaç zaman muammer olaydı ne var idi
Allah verdi aldı yine kurb-i Hazrete
Biz kaldık intizâr ile rûz-i kıyâmete
Âhir nefesde sohbeti oldu mahabbet âh
Bir yâre urdu bağrıma âh derd-i firkat âh
Gelmezdi hiç kalb-i fakire bu sûret âh
Ey kâş etmeyeydim o âşıkla sohbet âh
Yakmazdı belki cânımı bu nâr-ı hasret âh
Telh etdi kâmımı o zehr-nâk şerbet âh
Eyvâh elden o gül-i handânım aldı mevt
Esrâr'ım aldı cümle dil ü cânım aldı mevt
Olsun mübârek ol mehe kabr-i saâdeti
Mevlâ müyesser ede makaam-ı şefâati
Bitmiş ne çâre dâne vü gelmişdi sâati
Dehrin budur hemişe muhîbbâna âdeti
Tefrik içündür etse de izhâr vuslatı
Zehri yutulmaz ağza alınmaz harâreti
Ben gördüğüm bu dâr-ı fenânın fenâsıdır
Baakî Hûudâ rızâsı bekaa Hâk bekaasıdır
Meydân-ı Mevlevide nişân âşikâr edip
Pervâz ederdi şevk ile Ankaa şikâr edip
Eylerdi nây u defile semâ' âh u zâr edip
Bulmuşdu kân-ı matlabı Hak'da karâr edip
Almışdı müjde kûyuna yârın güzâr edip
Gitdi ne çare Gaalib'i hasretle yâr edip
Olsun visâl-î Hazret-i pirânla kâm-yâb
Kıldı karîn'i kabri Fasîh-i felek-cenâb
(Esrâr Dede'nin ölümü üzerine yazdığı mersiye
Fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni
Böyle yazmış alnıma kilk-i kazâ sevdim seni
Ben bu sözden dönmezem devr eyledikçe nüh felek
Şâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni
Bend-i peyvend-i dilim ebrû-yı gaddârındadır
Rişte-i cem’iyyetim zülf-i siyeh-kârındadır
Hastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadır
Bir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni
Ey hilâl-ebrû dilin meyli sanadır doğrusu
Sûy-i mihrâba nigâhım kec-edâdır doğrusu
Râ kaşından inhirâf etsem riyâdır doğrusu
Yâ savâb olmuş veya olmuş hatâ sevdim seni
Bî-gubârım hasret-i hattınla hâk olsam yine
Sıhhatim rûh-i lebindendir helâk olsam yine
Tîğ-i gamzenden kesilmem çâk çâk olsam yine
Hâsılı beyhûde cevr etme bana sevdim seni
Gâlib-i dîvâneyim Ferhâd u Mecnûn’a salâ
Yüz çevirmem olsa dünya bir yana ben bir yana
Şem’ine pervâneyim pervâ ne lâzımdır bana
Anlasın bîgâne bilsin âşinâ sevdim seni
Gencinen olsam vîrân edersin
Âyînen olsam hayrân edersin
Tîr-i nigehden dâğ-ı derûna
Baksan ne işler seyrân edersin
Sâkî kerâmet sende ya bende
Bahri habâba mihmân edersin
Nezzâre-i germ etdikçe ey çeşm
Âteşle âbı yek-sân edersin
Ey huşk zâhid dem urma meyden
Dest-i duâyı mercân edersin
Zâhid o meh-veş bir nûrdur kim
Büttür demezsin îmân edersin
Mâdâm uçarsın gözlerde ammâ
Rûyun perî-veş pinhân edersin
Tabl-ı tehîden gümdür suhanler
Bî-hûde Gaalib efgaan edersin
Etvâr-ı çerhe uy mevlevî ol
Seyrân edersin devrân edersin
Yek mazrada kıldın ey yüzü gül
Geçdi bana neş’e-i tegaafül
Hem eyle hem eyleme tenezzül
Dil hânesi câ-yı işretindir
Bir şu’lesi var ki şem’-i cânın
Sînâ dahi görmemiş nişânın
Şeh-bâz-ı dil oldu evc-pervâz
Kim sayd-ı hümâya eyleyib nâz
Zülfünde de olmaz âşiyân-sâz
Afv eyle ki şeh-i felek-tâz
Perverde-i dest-i himmetindir
Bir âleme olmuşum ki vâsıl
Şeb-nemleri mihr ile mukaabil
Yok pertev-i mihre anda hâil
Nezdîk ü baîdi özge menzil
Kim firkatın ayn-ı vuslatındır
Açıldı der-i harîm-i ma’nâ
Bir sûret olub hezâr da’vâ
Esrâr-ı hafî hep oldu peydâ
Bildim ki bu cümle şûr ü gavgaa
Gavgaayı sever bir âfetindir
Ey arş-kemâl ü meh-sitâre
Olmak n’ola düşmen-i nezâre
Gaalib sana oldu pâre pâre
Bir hâne-harâb imiş ne çâre
Dâm-ı reh-i mihr-i tal’atindir
Koycek bize gardaş duman atturdu zügürtlük
Kokden pılıyu pırtıyu satdurdu zügürtlük
Zarraflar inanmaz asunaflar söze ganmaz
Çok kimseyü gehr ile zıbartdurdu zügürtlük
Çanlardı çeğem zengün iken çan gibi emme
Suncu deyu ağzumı gapatdurdu zügürtlük
Zalt ben mü ya Gastammanulu da cıbır oldu
Dünyayu birübirüne gatdurdu zügürtlük
Bakkal gasap etmekcü zokakda benü gözler
Taşra çıhman damda gapatdurdu zügürtlük
Gurtara çalab alayumuz gasdu gavurdu
Mal goymadu heskesde top atdurdu zügürtlük
Gaalüb ne öküz galdu ne dombay ne bi eşşek
kokden pıluyu pırtuyu satdurdu zügürtlük
(Mef'ûlü mefâîlü mefâîlü fûlün)
Hoş geldin eyâ berîd-i cânân
Bahşet bana bir nüvîd-i cânân
Cân ola fedâ-yı iyd-i cânân
Bî-sûd ola mı ümîd-i cânân
Yârin bize bir selâmı yok mu
Ey Hızr-ı fütâdegân söyle
Ol sen bana tercemân söyle
Ketm etme yegân yegân söyle
Gâm defterinin tamâmı yok mu
Hep gussa vü hârhârdır bu
Duysam ki ne şîve-kârdır bu
Vuslat gibi bir merâmı yok mu
Çıkdım ser-i dâra hemçü Mansûr
Âvâzım ezân-ı nefha-i sûr
Gal kıldı gülûmu şâh-ı mansûr
Oldum sipeh-i belâya mahsûr
Ol pâdişehin peyâmı yok mu
Kâm aldı bu çerhden gedâlar
Durmaz mı o ahdler vefâlar
Geçmez mi bu etdiğim duâlar
Hâl-i dilin intizâmı yok mu
Dil hayret-i gâmla lâl kaldı
Gaalib gibi bî-mecâl kaldı
Gönderdiğim arz-ı hâl kaldı
İnsâfın o yerde nâmı yok mu